25 Kasım 2017 Cumartesi

Anne olacağım..

Nasıl olur yapabilir miyim derken, evet nihayet karar verdim ve yapıyorum. Hikaye yazma becerim pek iyi sayılmaz, bu nedenle her yazım içimden geldiği gibi olacak. İlk yazımda anneliğe ilk adım hikayemi anlatmaya karar verdim. Hamilelik, lohusalık ve halen annelik dönemimde; işin içinden çıkamadığım zamanlarda, kimi zaman aile büyüklerimizden, kimi zaman benimle aynı durumda olan arkadaşlarımdan, kimi zaman internet annelerinin tecrübelerinden faydalandım ya da destek aldım. Çözümü olmasa da aynı durumları yaşayan anneler ile konuşmak gerçekten psikolojik olarak iyi geliyor. Bu nedenle çok araştıran bir anne olarak ben de deneyimlerimi paylaşmaya karar verdim. Aslında sadece deneyimleri paylaşmak olmayacak, kızım ve benim hatıralarımızı da saklamış olacağım için mutluyum.
Gelelim anne olduğum kısa hikayeme...

Her zaman hayalim en az 3 çocuklu kalabalık bir aile sahibi olmaktı. Kalabalık aileleri hep sevmişimdir. Bayramda seyranda iyi oluyor :). Bu zamanın yaşama şartlarında sanırım hayal olarak da kalacak. Eşimle üniversiteden 5 yıldır birlikteydik. 2011 yılında mezuniyet sonrası çalışmaya başladık, 2014 Ağustos ta ise evlendik. Evlilik sonrasında en az 2 yıl çocuk yapmayı düşünmeyelim, gezelim, tozalım planları yaptık. Üniversitede maddi imkansızlıklardan dolayı pek bir şey yapamamıştık. Tam para kazanıyoruz istediğimiz gibi gezeceğiz tozacağız, 2015 Mayıs'ta Prag'a Ekim de İngiltere gezi planları yaparken 2015 Şubat ayında hamile olduğumu öğrendim😳. İnanamadım, çünkü kendimizce önlemlerimizi almıştık. Çizginin teki de silik çıkınca internetten araştırmalarımda kimyasal gebelik vs. olabileceğini okudum. Kesin ya kesin değilim başka bir şey diye inkar ediyorum. Tabi dayanamadım hemen kan tahlili yaptırdım. Tahlil sonucumda adını ilk defa öğrendiğim beta-HCG değerim 4600 lerde çıkmıştı. Yaklaşık 5 haftalık hamileydim bu değerlere göre. Halen inkar ediyorum tabi doktora gittim hemen. Ultrason sonucunda kese de göründü, kesin hamileyim. Beklenmedik bir zaman olması nedeniyle o kadar çok çocuk sahibi olmak isteyen ben, anne olacağımı öğrendiğimde hayal ettiğim kadar sevinemedim. Benden nasıl anne olur ya daha evimin haline bak, her yer her yerde.. Gerçi halen daha öyle, dağınık seviyorum demek ki :)
Hamilelik süresince 5. aya kadar hamile olduğumu kabullenemedim. Bebeğimi hissetmeye başladıktan sonra, amniyosentez yaptırmak zorunda kalıp risklerini öğrendiğimde, bebeğimi kaybetme korkusu yaşadığımda artık fark ettim. Ben ANNE oluyorum.. Canımdan çok seveceğim, kıyamayacağım, bana muhtaç bir mucize dünyaya getiriyorum. Şükürler olsun, sağlıklı olsun da..
Hamileliğim amniyosentez dışında çok rahat geçti, toplamda 13 kg aldım. Hareketlerim hiç kısıtlanmadı. Artık doğurayım diye tüm evi süpürmüşlüğüm var :). Sakınan göze çöp batar misali ama hiçbir şeyi abartmadan hamileliğimi geçirdim.
37. Haftamda rahimde 2 cm açıklık olmuş ve bebek doğum kanalına girmiş, pozisyonunu almıştı. Doktorum her an doğurabilirsin demişti. Tüm şartların da uygun olmasıyla normal doğum istedim. Nst lerde pek sancı hissetmiyordum. Doğum yaptığım gün 39+6. günde kontrol sonucu doktorum hastanede kalsam iyi olacağını ve doğumun her an olabileceğini söyledi. Ama yine bir ağrı hissetmediğim ve hastanede sıkılacağımı düşündüğüm için eve gittik. Gece 2 gibi suyum geldi 2 buçukta hastanedeydik. 4-5 gibi sancılarım sıklaştı ve 20 Ekim 2015 05:52 de kızımız Ela dünyaya geldi. 3.710 gram 51 cm kara saçlı bir bebiş girdi hayatımıza. Bana bitmek bilmeyen çok uzun bir süre gibi gelse de, çevremde doğum yapan, 2 gün sancı çeken arkadaşlarımı görünce şükrettim. Her şey bir anda olup bitmişti. Kızımı kucağıma verdiler, şükrettim defalarca şükrettim. Hamileliğim boyunca karnımdaki kıpırdanmaları her hissettiğimde çok mucizevi gelirdi. Bu mucize artık kucağımda boncuk gözleriyle bana bakıyordu.

Kızım, Elam, bebeğim,

Hoş geldin. İyi ki geldin hayatımıza. Dünyalar kadar sevmek, kıyamamak, yanındayken özlemek.. Artık benim için kendimden her şeyden kıymetli sen varsın hayatta.. Seni çok ama çok seviyorum, hiç bırakmayacağım, hep seveceğim.. Canım kızım, bal küpü kızım, balyanaklım hayat seni iyi insanlarla karşılaştırsın, güzelliklerini göstersin, her zaman mutlu, sevgi dolu, umutlu olacak anlar yaşatsın. Bu günleri görmek de inşallah bana ve babana nasip olsun..

Aslında şuan 17 aylık bir minnoşun annesiyim. (Yazıya başladığımda öyleydim, yayınlamaya karar verdiğim şuan ise meleğim 25 aylık). Dilerim isteyen herkes bu duyguyu yaşar. İlk kez annelik bir afallama yaşatıyor insana, bir şaşkınlık, ne yapacağını bilememek.. Ama zamanla alışıyorsun ve her şey çok güzel oluyor ( uykusuzluk henüz düzelmedi bizde:( ). Kucağında ısısını, kokusunu hissetmek tüm bu süreçte yaşadığın zorlukları unutturuyor. Evet ben hazır değildim, ama şimdi tüm yaşanmışlıklara dayanarak söylüyorum;
Annelik hazır olunacak bir şey değil, tamamen içgüdüsel bir his. Ama öyle bir his ki her şeye değer..

Tüm annelere sevgilerimle..

https://www.instagram.com/aynizamandaanne/


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder